Ergenlik, insan hayatında en çalkantılı ve karmaşık dönemlerden biridir. Beden değişir, ruh sarsılır, zihin binbir soruyla dolar. Genç birey, kendini tanımaya ve anlamlandırmaya çalışırken, aile, çevre ve toplumun desteği çok önemlidir. Ancak, bu yolda sağlam bir manevi temel olmadan ilerlemek, rotasız bir gemiyle fırtınaya yakalanmak gibidir.
Farklı Olmak, Yön Bulmak
17 yaşındaki bir lise öğrencisi, kendisini hep farklı hissettiğini söylüyordu. Davranışları, ilgi alanları ve kendini ifade ediş biçimi çevresinin dikkatini çekmişti. Ailesi, öğretmenleri ve arkadaşları ona destek olmaya çalışsa da, o kendini bir boşluğun içinde buluyordu.
Bu gencin söylediğine göre, daha feminen hissettiği anlar oluyordu. Kendi bedeniyle barışık değildi ve dış görünüşünde farklılıklar yapmak istiyordu. Ancak burada önemli bir mesele vardı: Gerçekten bu hisler, onun derin benliğinden mi geliyordu, yoksa modern dünya ve sosyal medyanın sürüklediği bir yanılgının içinde miydi?
Ailenin ve Değerlerin Rolü
Bir bireyin sağlıklı bir kimlik geliştirmesinde ailenin rolü şüphesiz çok önemlidir. Ancak burada tek başına ebeveyn desteği yetmez. Aile, manevi değerler ile yoğunlaşmışsa, evin içinde ruhsal bir denge varsa, genç bireyin kimlik yolculuğu da daha sağlam bir zemine oturur.
Bu gencin hikâyesinde babasının evle ilgisinin az olduğu, annesiyle daha fazla zaman geçirdiği görülüyordu. Bir erkek çocuğunun baba figürüyle yeterince vakit geçirmemesi, onun kendini tanıma sürecinde eksiklik hissetmesine neden olabilir. Oysa bir baba, oğlunun elinden tutup cuma namazına götürse, birlikte spor yapsalar, erkekliğin olgunluk, sorumluluk ve şevkatten ibaret olduğunu gösterse, belki de bu gencin zihnindeki bulanıklık ortadan kalkacaktı.
Kimlik Bunalımı ve Psikolojik Destek
Günümüzde psikolojik destek, genç bireylerin iç dünyalarını anlamaları ve kendilerini doğru yönlendirmeleri için önemli bir araçtır. Ancak burada kritik bir nokta vardır: Psikoloji ve bilim, insan ruhunu tek başına iyileştirmez. Asıl iyileşme, insanın fıtratına uygun bir şekilde yol almasıyla mümkün olur.
Bu genç, terapi sürecinde duygularını anlamlandırmaya çalışmıştı. Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ile beden algısı, kimlik gelişimi ve duygu yönetimi üzerine çalışıldı. Ancak gerçek huzurun, insanın yaradılışına uygun bir hayat yaşamaktan geçtiği unutulmamalıydı. Bu nedenle, bu gencin terapi sürecine manevi bir boyut da eklenmeli, inancı ve değerleriyle bir bağ kurması sağlanmalıydı.
Sonuç: Anlamak, Rehberlik Etmek ve Doğru Yönlendirmek
Ergenlik, bir bireyin kendini tanıma ve yolunu bulma sürecidir. Ancak, bu yolculuk sırasında kaybolmamak için bir pusulaya ihtiyaç vardır. O pusula da, aile desteği, sağlam değerler ve manevi bir şuura sahip olmaktan geçer.
Bu nedenle, çocuklarımızın kimlik arayışında onlara yargılayıcı değil, rehberlik eden bir tutumla yaklaşmalıyız. Ancak rehberlik, sınırsız bir özgürlük alanı sağlamak değil, gerçek değerleri gösterecek bir ışık tutmaktır. Erkek ve kadın kimliği arasında kalın bir çizginin olması, yaradılış gerçeğine uygun bir düzeni sağlar.
Son söz olarak, bir babanın oğlu ile cuma namazına gitmesi, bir annenin kızına zarafet ve edep öğretmesi, bir ailenin evladını manevi değerlerle büyütmesi, onun geleceğini inşa eden en büyük yatırımdır. Çünkü en sağlam kimlik, insana yaradılışına uygun bir hayat sunduğunda inşa edilir.