Modern dünya siyaseti çoğu zaman görünmez bir el tarafından yönlendirilir. Güçlü ülkeler, stratejik hamlelerle enerji kaynaklarını kontrol eder ve çatışmaları şekillendirir. Bazılarına göre bu olaylar büyük bir planın parçasıdır; diğerleri ise bunun bir abartı olduğunu düşünür. Ancak son yıllarda yaşanan bazı olaylar, bu güç dengelerinin değiştiğini gösteriyor. Ayasofya Camii’nin yeniden ibadete açılması, bu değişimin önemli bir örneği olarak öne çıkıyor.
Ayasofya: Dini ve Siyasi Bir Mesaj
Ayasofya’nın cami olarak yeniden açılması, sadece bir ibadet yerinin değişimi değil, aynı zamanda Türkiye’nin bağımsız bir duruş sergilediğini gösteriyor. Yıllardır imkânsız görülen bu karar, uluslararası güçlere bir meydan okuma olarak değerlendiriliyor. Bu gelişme, küresel güçlerin etkisinin zayıfladığına dair güçlü bir işaret olarak yorumlanıyor.
Suriye: Direnişin ve Değişimin Sesi
Suriye’de 2011’de başlayan iç savaş, halkın özgürlük arayışını ve uluslararası güçlerin bölgedeki etkisini gözler önüne seriyor. Esad rejiminin yıkılması, halkın talepleri ve bölgesel çatışmalar Suriye’yi dünya gündeminde tutuyor. Ancak bu değişim sadece içeriden kaynaklanmıyor. Uluslararası güçlerin etkinliğinin azalması da bu sürece damga vuruyor. Suriye’nin kaderinde Türkiye’nin başrol üstlenmesi, bazı küresel güçlerin planlarını zora sokuyor. Hele bu yapıya sırtını dayayan kesimlerin gerçeklik algısı adeta kaybolmuş durumda.
Aksa: Adaletin ve Umudun Simgesi
Aksa, tarih boyunca adalet ve özgürlük mücadelesinin sembolü oldu. 2024 yılında İsrail’in Gazze’ye yönelik saldırıları, büyük bir insani krize yol açıyor. Binlerce insan yaşamını yitirirken, altyapı yok edilmiş, su, elektrik ve sağlık hizmetlerine erişim imkânsız hâle gelmiş durumda. İnsanlar temel ihtiyaçlarına ulaşmakta zorluk çekiyor ve evlerini terk etmek zorunda kalıyor. Bu kriz, sadece Gazze’nin değil, tüm dünyanın vicdanına hitap ediyor. Filistin halkının insanca yaşam hakkını savunmak, herkesin ortak sorumluluğudur. Aksa, yalnızca dini bir mekân değil, aynı zamanda tarihin adalet terazisidir. Bu noktada, “Bu gelişmeler bizi Aksa’ya götürür mü?” sorusu akıllarda yer ediyor.
Tarih Bize Ne Öğretiyor?
Tarih, baskının ve zulmün sürdürülebilir olmadığını defalarca kanıtladı. Nelson Mandela’nın apartheid rejimine karşı verdiği mücadele ya da Berlin Duvarı’nın yıkılması gibi olaylar, halkların özgürlük taleplerinin zaferle sonuçlanabileceğini gösteriyor. Bugün Aksa’ya giden yol, sadece Filistin halkı için değil, tüm insanlık için bir umut ışığı olabilir.